Ana gibi Yar Olur İran Gibi Diyar Olmaz…
Özgürlüğün yolu Mescid i Aksadan geçer…Mescid i Akyasa giden yolda İran’dan geçer
Yıllardır Ehli Sünnet ve Ehli Beyt büyük mücahidlerin kitaplarını hayat serüvenlerini okumuşumdur Şu sıralar Dr Ali Şeriati ve Murtaza Muatahhari(Şehit inş) gibi büyük filozofların da sayısını hatırlayamadığım kitaplarını eserlerini incelemekteyim
İmam Humeyni İslam İnkılabı kurucusu ki İran İslam İnkılabı Peygamberlerin yeryüzüne getirdikleri devrimlerinin devamıdır Peki…Peygamberlerin Devrimleri Neler???
Tarih kitaplarında okuduğunuz ufak Fransız burjuva halk ayaklanmaları gibi değildir…
Peygamberlerin Devrimi Yalnızca Allah’a hesap veren yalnızca Allah’tan medet umulan kulla kulluğun,padişahlara köleliğin sonlandırıldığı bir devrimdir
İran İslam Devrimi;Siyonizm ve maşaları başta ABD olmak üzere bizim saray soytarılarının da dahil olduğu Emperyalist,kapitalist modern köleliğe karşı yapılmış bir DEVRİM VE ÖZGÜRLÜKTÜR
Ali Şeriati birkaç cümlesini aktarayım
Dindar bir toplumu ancak din adına din alimleri kandırabilirdi öyle de oldu
Allah cc Kuran da Oku!!! der Biz okumayız dinleriz duyarız!!!
He bu arada Ehli Beyt Şia yani sizin cübbeli sakallı hocalarınız dediği gibi de Ehli Sünneti necis görmez Ehli Sünnetle namaz kılar Ben Sunni Hanefi olarak onlarla beraber namaz kıldım
Şuan da Caferiyim Hanefilerle beraber namaz kılıyorum
Ayetullah Sistani derki:Ehli sünnet sizin kardeşiniz değil canınız canınız!!!
Birlik beraberlik için barış ve sevgi ile mazlumlar inşaAllah refaha kavuşacak
(Siyaset ve politika ile oldukça iç içeyim İncelerseniz tüm gezginlerin tabuları kıranların siyaset ve politika ile ilgilendiklerini,bazılarının kafayı kırdıklarını görebilirsiniz
Gezginlerle hem fikir olduğumuz tema şudur Halkın yöneticileri halkın hizmetkarıdır)
09.10.2016 Bu gece saat 5 gibi serüvene hazırlık tamamlandı
Bugüne kadar bulutların altında motosiklet ile yolculuk sırasında neler kaçırdığımı farkediyorum
Bulutların üstünde seyahatin keyfi manzarası bir başka… Paylaşıma ”İyi ki bu haritayı çizmişim” Dediğim fotoğrafla devam etmek istiyorum
Hava alanında harita bulamamıştım İran’a yalnız gidiyordum sırt çantam ve yine kaplumbağa sitili evimi sırtımda taşıyordum
Bu gezimi daha büyük bir demir yığını olan uçak ile gerçekleştirdim Motosiklet ile gitme hayalim vardı Kurban Bayramı 12 Eylül Pazartesi günüydü ve 9 gün tatilim vardı İş yerinden 3 gün daha izin alamadım bunun yanı sıra Türkiye Turing ve Otomobil Kurumuna 200 Dolar parayı ayarlayamadım
Velhasıl uçak ile gittik zaten uçaklar,trenler,gemiler hepsi birer demir yığınıdır hepsi birer araçtır
- Sanal ortamda İran gezisi başlığı altında binlerce yazı bulabilirsiniz hepsi birbirinin benzeridir Bu sebeple sizlerin ihtiyaç duymuş olduğunuz bilgiye çok kısa zamanda ulaşabilmeniz için gerekli bilgileri madde madde belirttim Gerisi İranda Sosyal,ekonomik,kültürel,ve dini hayatları hakkında benim penceremden İrandır.
- Batuma motosiklet ile turumda olduğu gibi yanıma çok az bir para almıştım Uçak masrafları haricinde 3 Dolar yemeğe (Son gün haricinde ne yemeğe ne suya tek kuruş harcamadım)
Gerisi ulaşıma gitti İran’da çantanızın bir bölümüne su şişesi koyun her yerde sebil bulabilirsiniz - Uçak biletine git gel 800 TL ödedim bu işi daha ekonomik hale getirmek isteyenler Doğubayazite çok ama çok ucuza uçak bileti alır akabinde oradan minibüse atlayıp İran’a oldukça ekonomik bir seyahat gerçekleştirebilir
- Uçak ortalama 3 saat sürüyor İran saat olarak Türkiye den 30 dk ileride
- İngilizce bilenler oldukça fazladır İngilizceniz yoksa da şayet sorun değil Azeriler oldukça fazla
- Tahran trafiği İstanbul trafiğini aratabilir
- İran son derece güvenli bir yerdir kafanızda hiçbir soru işareti bırakmayın bloğumu dahi okumayı yarıda kesin yolda çıkın
- İran’a ister kara ister hava ister denizden varın başınıza örtü koymak zorundasınız
- Taksiciler sakız gibi yapışır(aralarında çok yardım edeni de var Allah razı olsun kendisinden) sizden istenilen rakamın en fazla 1/5 ini verin
- İran’a gitmeden önce yanınıza Dolar ve Euro almalısınız çoğu vezne Türk parasını kullanmıyor
- Bir dolar 35.000 Riyal civarıdır buda 3500 Tümene tekabül eder
- Para birimi Riyaldir Halk Tümen kullanır Tümen Riyalin bir sıfır eksik halidir
- Türk vatandaşlarından istenilen sadece pasaporttur
- Motosiklet ile gitmeyi düşünenler Türkiye Turing ve Otomobil Kurumuna 200 USD yatırmaları Bu para teminat olarak kullanılıyor Hindistan,Pakistan gibi yerler için 1000 USD dir bu rakam Döndükten sonra size verdikleri karne ile ödediğiniz ücreti geri alabiliyorsunuz
- İran para birimi Riyaldir halk genellikle Tümen tercih eder 1 tümen =10 Riyaldir
Yanıma Aldıklarım
- Sırt Çantam içerisine harita,uyku tulumu,mat,el feneri,kafa feneri,yağmurluk,çamaşırlar,üç adet kitap,yedek pil,selfi çubuğu,ıvır zıvır)
- Kimlik Pasaport İran şimdilik Türk vatandaşlarından Vize istemiyor
- Hava alanından indikten sonra dikkat edin taksiciler astronomik rakamlar isteyebilir Dikkat edeceğiniz husus Hava alanında arka üst çıkışında (Hatırladığım kadarı ile)O bölgeye yolcu taşıyan dolayısıyla geri dönüşü boş olan taksiler var onlar çok daha ekonomik Diğerleri oraya boş gelip oradan müşteri kapanlar aman dikkat
- Oraya indiğinizde Havalanından 500.000 bin Riyal=14 Dolara İrancell Vb hat ile birlikte 800 MB internet paketi aldım.Havalanları biraz pahalı dışarıdan da temin edebilirsiniz.
Ve uçakta tanıştığım güzel kız Nani ile İran’dan ilk fotoğrafla başlıyorum gezime
Nani Tahranda oturuyor kendisiyle uçakla tanıştık Uçaktan indikten sonra sağ olsun bana döviz işlerinde,telefon hattı işlerimde oldukça yardım etti bununla da kalmadı Tahrana taksi tuttu Taksiden inerken ısrarlarıma rağmen cebimden para çıkartmadı Ayrılırken telefon numarasını verdi Ara ara mesajlaşıyoruz Esfahan ve Shiraz yolculuğumda da yardımları dokunmuştur
Buluşma anında yakaladığım bu uzak doğulu güler yüzlü insanları da ihmal etmedik
İlk durağım internet ortamında tanıştığım Muhammed Rıza ile Azadi Tower de buluşmak üzere taksiden inmem ile başladı
Azadi Tower da inşaat çalışmaları olduğunda oranın güzel bir fotoğrafını çekemedim
Azadi Towerden sonra Arkadaşım Muhammed Rıza yanında bir okadar güzel insan olan Akber isimli bir arkadaşını getirmiş Akberin arabasıyla Tabiat köprüsüne doğru yola koyulduk Aman Allahım bu nasıl trafik!!!
Kendi kendime İstanbul’dan buraya gelmenin manası ne kendime sorup durdum
Trafik İstanbul’u aratıyordu…
Akber İbrahim İbrahim Erkal hayranıydı sesi de maşallah çok iyiydi güzel şarkıları ile yolumuza devam ediyorduk
Saatler süren trafikten sonra biz Tabiat Köprüsüne gelmiştik ama hava kararmıştı
Açıkçası buraya gelmemiz hem geç hem güç olmuştu:)
İşte Tabir Köprüsü
Çok güzel ışıklandırmalar var içeride çok hafif bir müzik size eşlik ediyor Tüm o tahranın sitresi kornası trafiğinden sonra böyle bir yere gelmenin tarifi yoktu…
Tabiat Köprüsü dönüşünde trafik nerede bıraktıysak orada bizi bekliyordu
Saatler süren trafikten sonra Muhammed Rıza kardeşim bana evinin kapılarını açıyor Çok sıcak canlı babası ile tanıştırıyor ikramlar üstüne ikramlar
İranın misafir perverliğini nasıl anlatırım bilemiyorum
Bana arabasını veren mi olmadı…Evinin kapılarını açan mı olmadı…Yolda durdurup elime ekmek çantama yolluk veren mi olmadı…
O geceyi Akberin dükkanında sabahladık Akber kardeşim bana çok güzel bir hediye verdi Sırt çantamda daha sonraki fotoğraflar görebilirsiniz Muhammed Rıza kardeşim de bana Tesbih hediye etti Ben 10 kiloluk çantama Türk kahvesi ve Siyah alacaktım maalsef durum el vermedi ama Siz inşaAllah bir gün İran’a giderseniz Mutlaka yanınıza Türk kahvesi ve Siyah çay alın Bu güzel insanlar hiç karşılıksız sizlerle odalarını evlerini paylaşıyorlar bir dahaki sefere inşaAllah dolu gideceğim
KERBELA
Benim gezim Kerbela günlerinde idi Bu gün hala Yezid gibilerin Yemende,Suriyede,Kan döktüğü Nijerya da Gazze de dökülen kanlara sessiz kalındığı bir gerçek Kerbela bir başkadır İranda Her yerde Hz Huseyin efendimizin mersiyeleri düzenlenir tahmin edemeyeceğiniz kadar çok,çeşit çeşit yemekler,içecekler servis edilir
Kerbela tıpkı günümüzde olduğu gibi Müslüman sıfatıyla insanlara zulmedenlerin karşısında direnmektir Kerbrela bir direniştir…Hz Hüseyin efendimiz günlerce susuz kalmış savaşa sürüklenmiş ama hakkı söylemekten zerre adım geri dönmemiştir Oğulları yeğeni,kardeşi gözleri önünde katledildi
Sayısız mızrak ve kılıç yarasıyla Şehit (inşaAllah)edildi Hz Hüseyin ve bizde bu gün diyoruz Her gün Kerbela….
Sabah namazını eda ettikten sonra Akber ve Muhammed Rıza dan ayrıldım…Yolum Esfahan dı Esfahanda gezilmesi görülmesi gereken çok yer vardı…
Tahrandan bu fotoğraf karesi ile veda ediyorum
Valisar Street Kavak ağaçlarıyla sizi şehrin sitresinden bir nebze olsun uzaklaştırıyor
Tahran-Esfahan arası tahmini olarak 500 km civarı Otobüse atlıyorum ve yaklaşık 7 saatlik bir yolculuğa başlıyorum otobüs ücreti 200.000 Riyal =5.7 USD
Otbüslerin birçok artıları var kadın erkek ayrı Herkes birbirlerine saygılı
Hem kadınlar rahat,hem erkekler rahat Özgürlükler ülkesi İran’da
Esfahanda ziyaret etmek istediğim çok yerler vardı Şeyh Lutfullah Camii,Nakş ı Cihan Meydanı gibi…Otobüsten indikten sonra taksiciler hemen etrafımı sarmaya başladı…
Ben hiç birine yüz vermedim ne doktorlar ne mühendisler istedi:):):) Sokakta öğrenci tipli bir gence sordum otobüs ile ”İmame Meydane” nasıl giderim Genç arkadaşım tarif etmekle kalmadı beni otobüse bindirdi akbilinden bastı
Ve burası Özgürlüğün simgelerindne biridir benim için İsrail uşağı İsrail (is real teröris) petrol satan ülkeyi ABD üssüne çeviren Rıza Şah Pehlevi nin umutlarla yaptırdığı bu mekan kendisinin sonu olmuş bu kölelik sistemini ”Kula Kul Olma” sistemini yıkan İmam Humeyni ismini almıştır…
Esfahanda ilk durağum Şeyh Lutfullah Camii idi
Şeyh Lütfulllah Camii girişi 200.000 Riyal dir Sabahın erken saatlerinde açılır 12:00-13:30 arası öğlen tatilindedir…
Müthiş bir mimariye sahipti Restorasyon işini aynı kuşaklardan beri camii yi inşa eden sülalenin sürdürmesi sonuçlarını göstermiş muazzam bir görüntü…
Nakş-I Cihan Meydanındayım nihayet
Ruhullah Ayetullah İmam Humeyni ile İmam Ali Hamanei nin bol bol fotoğraflarını her yerde her dükkan içinde görmeniz mümkündür nitekim Hak davası uğruna hiç bir fedakarlıktan çekinmeyen bu insanların Tel Avive füze yağdırdıkları günleri biz unutmadık…
İran aynı zamanda çarşılarıyla da meşurdur Farklı coğrafyadan turistlerin akınına uğrasada İstanbulun kapalı çarşı, ve Mısır çarşısını gezenler için sıradan bir yer
11 kiloluk sırt çantasının verdiği yorgunluk sıcakla birleşince Nakş-ı Cihan Meydanı yakınlarında çok güzel bir parkta biraz soluklanıyorum
Sadreddin Mohammed Shirazi,Muhammed Ebn Babouyeh gibi bir çok tarihi karektelerin anıtlarının olduğu bu park yine İranın muhteşem parklarından yalnızca birisi
Geceyi burada geçiriyorum Abimden aldığım Taşınılabilir şarz aletini yanıma almadığımı geç öğreniyorum Ertesi sabah yine seher vakti yollara düşüyorum Hedefim Shirazdı
Shiraza gitmek için tekrar Esfahan otobüs terminaline doğru otobüse atlıyorum Terminalde sırtımda beni koca çantayla görenler avrupalı falan sanıyor 700.000 riyalden falan bahsediyorlar Ne avrupası Biz Anadolu çocuğuyuz yermiyiz bunları derken Derdimi oradan geçen bir gence anlatıyorum İnsanlar beni turist olarak görüyor çok fazla para istiyor diyorum
Genç koşarak beni bir tur acentasına getiriyor genç oranın adamı belli gülüşüyorlar
Doğrusunu Allah abilir sanki Genç beni getirdiği adamdan avanta istiyormuş gibi geldi gülüşmeler şakalaşmalar falan derken hoyt dedim ayrıldım
Yaşlı bir teyze gördüm sordum kaç paraya aldın bileti dedi 300.000 Vayyyy dedim neyse hemen başladım bilet aramaya otobüs şöförünün biri gördü gel dedi 400.000 ver şimdi hareket edecek otobüse atla dedi olur-olmaz,yapma-etme derken 350.000 riyale anlaştık
Shiraza doğru teker dönmeye başladı İranın güneyine indirkçe gece-gündüz arası sıcaklık farkını hissetmeye başlıyorsunu dağların ikilime olan etkisini gece çadırda hissettim
Tahmini olarak 8 saat sürmüştü yolculuk Sonunda Shirazdaydım o gün de oldukça yorgundum
Otobüste başıma gelen ilginç bir şey yarı yolda otobüs şöförü yerini kadın sürücüye bıraktı Özgürlükler Ülkesi İran deme sebeplerimden biri de bu
Kerbela seramonisinden bikaç fotoğraf
Biraz tırmanış ile manzarası güzel olsan kendim ile başbaşa kalabileceğim bir yere kampımı atıyorum
Çadırımı toplar toplamaz çizdmiş olduğum haritada hedeflerime bir bir ulaşıyordum
Şimdiki Hedefim Shah Cheragh Shrine Yolda bir mescidden Karbela ile ilgili sohbet verildiğini duydum içeri baktığımda biri beni içeri davet etti Selam verdim içeri girdiğimde ayakkabılarımı poşete koyup yanıma getirdi el sıkıştık İkramlarda bulundular İranda mescitler de ayrı bir güzel insanların yalnızca başlarını secdeye koydukları bir alan değil Hayatlarının her alanı ile ilgili olayların konuşulup paylaşıldığı bir okul bir medrese
Burada ibadet sürekli yapıldığından ücret yok
İçersi muhteşem tam bir sanat eseri başka bir dünyaya adım atmış gibi oluyorsunuz
Shah Cheragh Shrine den bir kaç fotoğraf
Buaradan Nasır Al Mülk Mosque yi ziyarete gittim Yine müthiş bir renk sanatı…İçeride bambaşka bir dünya var renkleriyle mimari yapısıyla sizi alıyor yaşadığınız diyarlardan burayla ilgili fotoğraflar maalsef elimde yok Yalnızdım ve telefonumun her daim açık durması gerek
Bu ziyaretten sonra avluda dolanırken ezan sesiyle tekrar namaz için Shah Cheragh Shrine geri döndüm ve üç harika insanla tanıştım…Misafirperverliklerine hayran kaldım..
Konuşmamız Sunni-Şii kardeşleriğinden Kerbelanın anlam ve öneminden Yemen,Suruye,Gazze savaşlarından İran İslam İnkilabına kadar bir çok konuya kadar uzanıyordu Beni zorla evlerine davet ettiler Bu köyde Irak-İran savaşından 44 Şehit(inş) vardır
İranda yol boyunca reklam panolarında Gazilerin,Şehitlerin fotoğraflarını görmeniz mümkündür
O akşam Kerbela mersiyesi vardı..Davete icab ettik bizde
O gün tüm namazlarımızı beraber kıldık önemle arz etmek istediğim bir diğer husus
İmam Humeyniye atılan iftiralardan birisi Ehli sünnet necis yani (pislik)yakıştırması oysaki
İmam Humeyni (ra)Ehli sünnet kardeşinizden öte canınız demiştir Bizde bunu defalarca kitaptan okumuştuk ve şimdi canlarımız Şia kardeşlerimizle aynı saftaydık ne biz önde ne onlar geride…
Akaşam Muhammet Hocam beni yalnız bırakmadı kardeşine kalmaya gittik
Yine sofralar kuruldu ikramlar yapıldı Allahın rahmeti bereketi bu güzel insanların üzerlerine olsun
Bu güzel insanlarla vedalaştıktan sonra Persopolise doğru yola koyuluyoruz
Yoldan bir manzara güneye indikçe bu manzaralarla karşılaşıyorsunuz
Tahmini 2 saatlik bir araba yolcuğuyla Persopolise varmış bulunuyoruz
Persopolis UNUSCO dünya mirası listesinde yer alan antik bir yer
Persopolise giriş 200.000 Riyaldir O gün Kerbela günü idi ve kapalıydı Neyseki Muhammed Hoca beni göstererek sırtınca çantasıyla Türkiyeden gelmiş buralara kadar gelmiş yapma etme derken girişimize izin verdiler hemde bedeva Bu mimari yapılarda tören alanları,taht salonları,perlemento binaları,hazine daireleri ve daha çoklarını görme imkanım olsa da Telefonumun şarzını idareli kullanmak zorundaydım tahminimce geceyi kampla sabahlayacaktım
Son fotoğrafta Kralın tahtını kaldırmaya çalışan hizmetçileri görünce açıkçası Ruhullah Ayetullah İmam Humeyni ye olan sevgim daha da arttı
2500 yıllık şahlık sultanlık zorbalık rejimlerine son veren askerlere Humeyni nin talimatıyla kurşun yerine gül atan bir halk…Ve Yeryüzünde Peygamberlerden sonra atılmış en büyük devrim İran İslam İnkılabına hizmet etmiş fertlere Allahtan rahmet diledim. Hedefimde Kum Şehri vardı lakin Kerbela dolayısıyla tatil edilmişti her taraf
Muhammed hoca Shiraz da 2-3 gün kalıp oradan Kum a gideceğini söyleyip beni kalmaya ikna etmeye çalışsada ben Kuma gitmeyi istiyordum ve kendimle başbaşa kalmayı diliyordum
Otobüslerin,tırların,kamyonların geçtiği bir otoban kenarında sıcağa beni alacak bir otobüs için beklemeye koyulduk Hiç bir otobüs durmuyor ben Muhammet hocaya eski usul(Otostop) deneyeceğimi söyledim O da tebessüm ile sen bilirsin dedi
Ve bir kamyon sürücü ile anlaşıyoruz:):):)
Ve evet Shiarazdan önce geriye Esfahana oradan da Kuma otostopla gelmiş bulundum yolculuğum 10 saat gibi sürdü ve inanılmaz keyifliydi
Yolculuk esnasında bir camiye giriyoruz cami çıkışında
Dünya müslümanları ve mustazafları rehberi İmam Ali Hamanei vatandaşlarına yolda kalmışlara dağıttığı ”Etli plav” dan alıyoruz Plavı yemeye başlayınca plav etli değil,et pilavlı demeye başladım
Normal bir kişinin yiyemeceği kadar bol et doldurmuş içine olduka lezizdi Yol insana birşeyler öğretir ve mutlaka acıktırır Günler geçti ve ben yemeğe 5 kuruş para harcamamıştım
Kamyona otostop olurda yatmadan olur mu
Yol uzadıkça uzuyor ara ara yağmur çiseliyordu hava kararmıştı ve nihayet Kuma gelmiştim
burada yolculumuz sona erdi
Mollalar şehridir Kum…Direnişin simgesidir Kum…
İran İslam İnkilabının temellerinin atıldığı bu güzel şehire gece oldukça geç saatte geliyorum güvenli olduğunu düşündüğüm bu yere kampımı atıyorum
Sabah uyandığımda kamp alanı seçimimin gayet iyi olduğunu düşündüm
Sabah ilk işim kapluma sitili yine evimi barkımı sırtıma yüklenip menzie gitmekti
Hedefimde tabiki Fatıma I Masuma Türbesi idi Tahmini 13 kiloluk sırt çantam ile vurdum kendimi yollara Aşağıdaki ilk fotoğrafı yolda kaybolursam birine gösteririm diye çekmiştim Tabela nın olduğu bu fotoğraf sayesinde yolumu bir bile sordum ve buldum
Yolda sürekli ikramlar,mescidlerde ikramlar,evlerde ikramlar,parklarda ikramlar… Vaktin gelmesiyle burada yine harika bir camiiye giriyorum Yanıma gelen güzel insanlar ile dilimizin yettiğince muhabbet ediyoruz Dil de bazen bu güzel insanlarla olan sohbete yetersiz kalıyor kelimelerin yerini samimi bir gülüş,sıcak bir bakış,karşılıksız yardımlaşma alıyordu
Burada bir hanım kardeşimiz sıcak bir çay ikramında bulundu Akabinde Fatıma -ı Masuma Türbesine doğru yola koyuldum
Asıl adı Fatımâ binti Musa el- Kâzım olanFatıma ı Masuma, 12 İmamlardan 6. İmam olan Cafer i Sadık’ın torunu 7.’si olan Musa -el–Kazım’ın kızı ve 8.’si olan Ali -er Rıza ’nın kız kardeşi olan Fatımâ’dır.
Ve yine harikalar diyarında buluyorum kendimi İçeride fotoğraf çekmek yasak Çantalarınızı emanetçide bırakıp öyle girmeniz gerekiyor 11 kiloluk çantamdan kurtulmuştum bir süreliğine
Fotoğraftaki kardeşim Iraklı Beni Bu meydandan Hutbeye kadar getirdi Çantamı beraber emanetçiye bıraktık içeri beraber girdik Burada da Allahın izniyle bir çok yardım sever iyi insanlarla karşışatım.
İranın her yerinde Irak-İran savaşının izlerine rastlayabilirsiniz
İran İslam İnkilabı kurulduğunda ABD nin kışkırtmasıyla İslamı inkilabın daha fazla alana yayılmasını engellemek için Irak -İrana savaş açar 1980 li yıllarda yani İnkilaptan hemen sonra
Bu savaşta 1 milyondan fazla insan ölür,2 milyondan fazla kişi sakat kalır…
Evet ABD nin derdi daha fazla sömürüdür,Pazarlarına mal sunabilmek için üretime,üretimide gerçekleştirmek için ham maddeye ihtiyacı var dolayısıyla diğer ülke topraklarının yer altı yer üstü tüm kaynaklarına neyi var neyi yok hepsini almaya çalışmasıdır
Irak-İran savaşı nekadar da karşı tarafları yıpratsa Irak halkı İranı çok seviyor İran halkı da Irağı çok seviyor Olan biten savaşta Devlet yöneticisinin ABD uşaklığı Halkın birbirleri ile olan kardeşliğine zarar vermemiş Hatta öyleki Iraklılar Humeyni yi desteklemişlerdir.
Çok uzun ve yorucu bir yürüşün ardından bulduğum bir mescid tuvaletinde Üstümü değiştiriyorum ve eskilerini güzelce yıkıyorum
Bu arada telefonumu da şarz etmeyi ihmal etmiyorum
Dönüş yolunda yolda biri durdurup pilav dağıtılan yeri işaret ediyor bende hemen gidiyorum Yine bol etli pilav Yaşasın bugünü de kurtarıyorum Gece kampımı attığım yer gayet emniyetliydi diyebilirim İranda piknik kültürü yaygın olduğundan geceleri aileler güven ve huzur içersinde parklarda çadırlarında kalıyorlar
Tüm gün yürümüş koşuşturmuştum boş bir alan buldum ve kampımı kurdum
Biraz kendim ile baş başa kalmak yanıma almış olduğum iki adet kitabı okumak istiyordum
Burası benim geceyi geçirdiğim yer
İlk etapta motosiklet ile İrana gelmeyi hedeflediğimden telefona kurmuş olduğum MAPS.ME uygulamasının bir çok yerde faydasını gördüm Ve burası benim dinlenme tesisim oldu
Sabahleyin kampımı attığım çevreyi dolaşmak istiyordum Gözlerimi Azedegan Parkında açıyordum
Sabah namazı ile birlikte insanlar eşleriyle birlikte burada yürüyüş yapıyorlar
Bu alanlarda rahatlıkla eşiniz,aile bireylerinizle spor yapabilirsiniz Parklarda ne sizi pitbul cinsi köpeği ile rahatsız eden gençler var,Ne de mini tayt giyip aile bireylerine istem dışı rahatsızlık verebilecek bir görüntüyle karşılaşıyorsunuz Herkes bir birinin yaşam tarzına saygılı
İranda çoğu parkta kıble işareti var bu gerçekten çok hoş
Mescitler 24 saat açık Gezdiğim tüm şehirlerde tuvaletler bedava ve genellikle temiz
Uzun ince bir yoldaydım gidiyordum gündüz gece… İlerleyen vakitte internete ihtiyacım oldu bende sordum soruşturdum Burada kontöre Şarz yada buna benzer birşey deniliyor bilginize En yakın bakkala sorduğumda
- İleri dedi burada ileri demek ‘ ‘Mustağim”Fatiha Ayetinden aklınızda bulunsun Yürüme gideceğim derseniz şayet ”Piyade” diye söylemeniz yeterlidir
Tanıştığım bir market sahibi ki Türkçesi gayet düzgündü ihtiyacım olan konuşma süresi ve interneti pakeini kendi hesabından gönderiyor Burada da ikramlar muhabbetler aldı başını götürdü Akabinde namaz için kendisinden müsade istedim güzel bir camiye girdim Kerbela ile ilgili sohbet ediliyordu Buradan da beni boş göndermediler Çantama muzları kekleri yüklediler
Geceleri sokaklarda dolaşıyordum insanlarla sürekli sohbet halindeydim
Burada polisler çok duyarlı bir derdimin olup olmadığını soruyorlar çantamı da yine her ihtimale karşı yanımdan ayırmamam gerektiği vurgusunda bulunuyorlar Saat yine geç olmuştu bu defa kampımı Cuma namazının kılınacağı yere yakın bir yerde kampımı kurdum Cuma vaktinde tekrar Fatıma-ı Masume türbesinin ilersinde büyük bir camide namazı eda etmek üzere yollara koyuldum
O gece markette tanıştığım ismi Nasır olan market sahibi beni arayıp nerde olduğumu sordu Azedegan Parkından hala ayrılmadığımı söyleyince ısrarla birşeyler yiyip içmek muhabbet etmek istediğini söyleyince kırmamadım İran insanı gelirde boş gelir mi doldurmuşlar yine ne var ne yok…Bu güzel parkta Nasır kardeş hanımıyla birlikte bana yolluk ta getirmişler İranda parklarda nargile oldukça yaygındır Buda Nasır kardeşin köz yakma çabaları İranda geçirmiş olduğum son gecede de misafirlik vardı ilk geceki gibi…
Burada son kampımı attıktan sonra İmam Humeyni Uluslararası Havalimanına doğru hareket ediyorum Taksiler yine ensemde ben otobüs arıyorum derken bir taksici Allah ondan razı olsun bana çok büyük yardım etti karşılığında sadece dua istedi beni 150.000 riyale yani 4 Dolara Havalimanına giden bir başka taksiciye pasladı ve İran sehayatim kazasız belasız son buldu
Havaalanlarıda İran gibi…komşu gibi…içeride sebiller var su içebileceğiniz suya 3 TL para ödemek zorunda kalmıyorsunuz ve telefon şarz yerleri var şarza da para ödemiyorsunuz insanların temel ihtiyaclarını ticaret söz konusu yapmıyorlar
İranda yollarda çok sık gördüğüm diğer bir hususta bağış kutularının sıklığı ve insanlar bu kutulara oldukça ilgililer Allah yardım edenlerin yardımcısı olsun inşAllah
İranla ilgili özellikle söylemek istediğim buranın aile apartmanımda yaşadığım evimin odalarından daha güvenli olmasıdır İnsanların misafirperverliğini anlatmaya lüzum görmüyorum zaten bunu kaleme alsak wordpress kotam dolar İranda dikkat etmeniz gereken ne diye soracak olursanız İstanbulda fazlasıyla dikkatliyiz gidin İranda rahatınıza bakın
Dünyanın neresine ama neresine gitmeyi kafanıza koymuşsanız gidin
Yola çıkın,Yol sizi aydınlatır…
Yorum bırakın